Ürolog

Prostat kanseri – Sakıp Erturhan

Sık idrara çıkma, idrar yaparken zorlanma ve ağrı gibi belirtilerle kendini gösteren prostat kanserinde hastaya multidisipliner yaklaşımla tedavi seçenekleri sunulmaktadır. 2020 yılında dünya genelinde 1.4 milyon yeni tanı alan hasta ve 375.000 yaşam kaybı bildirilmiştir.

Prostat Kanseri Oluşumuna Etki Eden Faktörler

Prostat kanserinin neden oluşabileceğine dair pek çok faktör tarih boyunca araştırılmıştır. İyi huylu prostat büyümesinden, aşırı seksüaliteye ve çeşitli gıda ile vitamin alımlarına kadar faktörler tartışılmışsa da bugün için ileri yaş ve aile öyküsü ana faktörler olarak kabul edilmektedir. İleri yaş, genellikle 50 yaş ve üzeri için ifade edilirken, ailesinde birinci derece yakınlarında prostat kanseri hikayesi olanlarda bu sınır 40 yaşa inmektedir.

Onkogenetik araştırmalar son yıllarda prostat kanserinin, meme ve yumurtalık kanseri ile benzer genetik faktörleri paylaştığını göstermiştir. Birinci derece kadın yakınlarında meme ve yumurtalık kanseri olanlarda da artmış prostat kanseri riski bulunmaktadır.

İkinci Derece veya Tartışmalı Risk Faktörleri:

  • Aşırı yağlı diyet ve obezite: Prostat kanseri riskini artırmaktadır.
  • Diyabetes mellitus ve metformin grubu ilaç kullanımı: Metforminin bazı çalışmalarda prostat kanser riskini azalttığı, bazılarında değiştirmediği gösterilmiştir.
  • Statin içeren kolesterol ilaçları: Metformine benzer şekilde, bazı çalışmalarda prostat kanser riskini azalttığı, bazılarında değiştirmediği gösterilmiştir.
  • Alkol: Aşırı alkol alımının riski artırdığına dair çalışmalar mevcuttur.
  • Kahve: Riski azalttığı yönünde veriler vardır, çayla ilgili bir ilişki bulunmamıştır.
  • Günlük kalsiyum alımı: Beraberinde yüksek protein alındığında riski artırdığına yönelik çalışmalar vardır.
  • Günlük omega-3 alımı: İlişki gösterilmemiştir.
  • Domates: Likopen içerdiği için prostat kanserini önleyebileceği belirtilmiştir, ancak kesin etkisi gösterilmemiştir.
  • Sebze ve turpgiller ağırlıklı beslenme: Küçük bir yararı gösterilmiştir.
  • Aşırı kırmızı et tüketimi: Kanser oluşumu açısından riskli kabul edilir. Balık tüketimi ile ilişki bulunmamıştır, ancak klinik tanı almış hastalarda yüksek balık tüketiminin kanser ilerlemesiyle ilişkisi olduğu bulunmuştur.
  • Soya ürünleri: Prostat kanser riskini azalttığı gösterilmiştir.
  • D vitamini: Normalden düşük veya yüksek D vitamini düzeyleri prostat kanseri ile ilişkili bulunmuştur.
  • Selenyum: Günlük selenyum alımının prostat kanserini artırdığı gösterilmiştir.
  • Sigara: Eski yayınlarda sigara içenlerde daha az oranda prostat kanseri oluştuğu belirtilmiş, güncel yayınlarda hastalığın kötü gidişatı ile ilişkilendirilmiştir.

Prostat Kanserinin Belirtileri

Prostat kanserinde en belirgin şikayet, büyümüş prostat bezinin mesane çıkımını engellemesine bağlı şikayetlerdir.

Belirtiler:

  • Gece-gündüz sık idrara çıkma
  • Zor idrar yapma
  • Kesik kesik ve çatallı idrar yapma
  • Az basınçlı idrar yapma ve idrar yapma süresinde uzama
  • İdrar tutmada zorluk

Bu şikayetler iyi huylu prostat büyümesinde de görülebilir. İkisinin temel ayrımı, parmakla rektal muayene ve PSA (Prostat Spesifik Antijen) testi ile yapılmaktadır. Hastalık prostat dışına yayılmışsa; ani idrar kesilmesi, sonda gereksinimi, böbreklerde genişleme, bağırsak alışkanlığında değişiklik gibi şikayetler görülebilir.

Prostat kanseri genellikle kemiklere, akciğere ve karaciğere yayılır. Bu evredeki hastalarda kemik ağrısı, sırt ağrısı ve küçük travmaya bağlı kemik kırıkları gibi durumlar ortaya çıkabilir.

Prostat Kanserinde Hasta Yönetimi

Belirtilerle başvuran hastalarda ayrıntılı bir medikal öykü, parmakla prostat muayenesi ve PSA düzeyleri kontrol edilir. Eğer anormallik tespit edilirse, prostattan biyopsi alınır. Biyopsi sonuçları prostat kanseri ile uyumlu ise hastalığın evresini belirlemek için radyolojik ve gerekli olgularda nükleer tıp yöntemleri kullanılır.

Prostat kanseri üç evrede ortaya çıkabilir:

  1. İlk evrede, hastalık sadece prostata sınırlıdır ve bu evrede tedavi en yüz güldürücü sonuçları verir. Radikal prostatektomi operasyonu, radyoterapi veya fokal tedavi (HIFU veya cryoterapi) seçenekleri uygulanabilir.

  2. İkinci evrede, hastalık prostat dışına çıkar ve komşu organlara yayılım gösterir. Bu evrede cerrahi seçenek var olmakla birlikte, ameliyat sonrası radyoterapi ve/veya medikal tedavi gerekebilir.

  3. Üçüncü evrede ise hastalık kemiklere ve uzak organlara yayılır. Bu evrede hastalar tamamen hastalıktan kurtarılamaz, ancak multidisipliner tedavi yaklaşımları sağ kalım süresini artırabilir. Son 20 yılda pek çok yeni tedavi seçeneği kullanıma girmiş ve sağ kalım sürelerinde belirgin artış sağlanmıştır.

Başa dön tuşu